Başarılı ve başarısız öğrencilerin arkasındaki önemli temel nedenler nelerdir?

Zaman ve koşullar insanoğlunun yaşamına acımasız bir hayat sunmaktadır. Bu zamanda tutarlı bir mesleğin veya işin olmazsa tutunamazsın. Dolayısıyla İnsanoğlu doğal yaşamına etki edecek kural ve düzeni kendine ve toplumun yaşam kurallarına göre düzen vermek zorundadır. Bunun da belirli kuralları vardır. Koşullar; ya zengin bir aile çocuğu olacak, ya kendini en iyi şekilde okuyup yaşamına katkı sunacak kaynaklarla yeni bir yaşam kuracak, ya da çalıp çırpıp hayatını idame ettireceksin…

Toplumun en küçük çekirdeği olan aileler, her zaman bir insanoğlunun kendi ayakların üzerinde durabilmesi için, okuyup toplumsal anlamında değerine değer katacak bir mesleğe sahip olmasını ister. Ama doktor olur, ama mühendis olur ama hâkim ve savcı veya avukat… Bu bir tercih ve ekonomi ile birlikte başarıya katkı sağlayacak ortam meselesidir.

Bütün aileler, çocukların başarıları için zamanın her aşamasında uğraşmak zorunda kalıyorlar. Verilen her uğraşın çocuğun geleceğine yönelik adımlar olup, bu adımlar atılırken, çocuğun başarı hedefine yönelik, yapılan tüm çalışmalar, çocukların hayat ve yaşamlarına kazandıracağı ekonomik ve sosyal etkinliğe yönelik çalışmalardan başka bir şey değildir.

Çocuklara; kendileri için ailelerin verdiği bu hayatı mücadelelerin ne kadar farkında olduklarını sorgulamak lazım. Önemli olan çocuğun kendisi için yapılan bu çalışmayı veya fedakârlığı bilmesi, eğitim ve öğretimdeki eylem planını başarıyla sonuca doğru götürmesidir. Tabi ki, burada önemli olan ailenin ekonomik, sosyal ve kültürel anlamdaki bilgi ve becerisinin ne kadar önemli olduğu vurgusudur. Diğer bir taraftan sosyal ve ekonomik durumu iyi olmayan aileler de çocukların gelecekleri için çok büyük fedakârlıklar yapmaktadırlar. Bunu asla göz ardı etmemek lazım. Burada çok önemli ve altı çizilecek bir faktör vardır.  Öğrencilerin okul başarısı ile ailesinin sınıfsal konumu arasındaki ilişkinin önemidir.

Çocuğun okul başarısını etkileyen faktörlerden birisi de çocuğun içinde bulunduğu ve yaşamını sürdürdüğü sosyal koşullardır. Diğer bir taraftan da, öğrencinin eğitimsel başarısı, ailenin gelir düzeyi ile kültürel seviyesi arasında bir ilişki olduğu gerçeğini de asla unutmamalıyız.

Eğitim düzeyi ile sınıfsal konum, sosyal hareketlilik ve yaşam düzeyleri arasındaki ilişkilerin ele alındığı bir ortamda, çocuğun eğitim deki başarı veya başarısızlığındaki nedenleri de görmek lazım. Öyle ki zengin bir çocuğun okul hayatındaki başarısızlığı veya hayatına yöne veren adımlarını tersine döndürme noktası gibi... Veya fakir ve yoksul bir ailenin çocuğunun eğitim ve öğretim deki başarılı adımlarla hızlı bir yaşama doğru adım atması gibi örnekler verebiliriz. Burada önemli olan çocuğun üzerine yüklenen sorumluluk veya kendi yaşamına katacağı kazanımlar ve ailesine düşen sorumluluklardır.

Hayatın içinde bu sorumluluklarla insanoğlu hareket ederken, bazen hayatın kendisine sunacağı olumsuzluklarına da hazır olması gerekir. Özellikle üzerinde düşünülmesi gereken çok önemli bir nokta vardır ki, bu yaşamın içinde hayatın her anında insanın karşısına çıkabilecek mücbir sebepler ve onlardan dolayı doğan sonuçların aile ve çocuğa vereceği olumsuzluklardır. Burada dirayet, destek ve acımasız koşullara karşı verilecek savaşın çok önem kazanmasıdır. Yani aileye, çocuğa çevresindeki toplum desteğidir. Bu destek eksildiği anda başarılı çocuğun hedefi tersine döner, buna çok dikkat etmek lazım…

EĞİTİM DE OLMAZSA OLMAZIN ÖNEMİ FIRSAT EŞİTLİĞİDİR.

Eğitim çalışmaların yapıldığı, modern toplumlarda sosyal hareketliliğin kanallarının açık olması, işlerin en iyi şekilde yapılması için, gerekli olan beceriyi ve rekabet ortamı her zaman eğitime fayda sağlar. Bu süreçte eğitim, aynı zamanda ekonominin gerektirdiği iş ve becerinin sağlanmasında, eğitim başarısı da iyi yetişmiş elemanların belirlenmesinde ve istihdamında esaslı bir rol oynar. Sosyal hareketliliğin en önemli koşullarından birisi fırsat eşitliğidir. Fırsat eşitliği toplumdaki herkese alt tabakalardan yukarı doğru yükselme imkânı sunarak bir yandan alt sınıftaki insanların daha iyi yaşama ümitlerini canlı tutar ve toplumun sürekli gelişmesini sağlar.

Fırsat eşitliğinin tanındığı bir ortamda, yoksul ailelerin yetenekli ve zeki kişilerin üst katmana yükselmeleri, tıpkı vücuttaki kan dolaşımı gibi sistemin kendini yenilemesine benzer. Bu süreçte insanların çalışmaları, azimleri kadar adalet duyguları da diri tutulduğundan olası sınıfsal çatışma riski ortadan kalkar ve böylece sosyal yapı da korunmuş olur. Ama sosyal adaletin yetersiz olduğu toplumlarda, fırsat eşitliği söylemde kaldığından, yoksul çocukların eğitim başarıları, diğer katmandaki hemcinslerine kıyasla düşer. Bu durum toplumun bozulmasına ve gerilemesine yol açabilir. Bu çok tehlikeli bir yol ayrımıdır. Devlet buna çok dikkat etmelidir.

EĞİTİM DE YOKSULLUK VE ZENGİNLİK

Çocuk yoksulluğu ve eğitimi; tarihler boyunca yoksullukla zenginlik farklı anlamlar taşımıştır. Zenginliğin eğitim-bilgi ve erdemle, yoksulluğun ise bilgisizlik ve cehaletle ilişkilendirildiği bilinmektedir. Eğitim bu ihtiyaçlar listesinde önemli bir yer tutmaktadır. Yetişkinlerin yoksulluğu bir anlamda çocuk yoksulluğuna dayanır. Burada önemli olan çocuğun yoksul bir aile ortamında başarıya nasıl götürüleceği geleceğine ve yaşamına nasıl büyük katkı sunacağı bir yol haritasının çizilmiş olmasıdır.

BİR ÇOCUĞUN YOKSULLUK İÇİNDE OKUYUP ÖĞRENMESİ ÇOK ZORDUR.

Çok önemli bir noktadan bahsedeceğim size; Çocukların yoksulluğun olumsuz etkilerine maruz kalma riski yetişkinlere göre daha yüksektir. Bu anlamda çocukların sağlıklı bir şekilde büyümeleri, fiziki, ruhsal ve zihinsel gelişmeleri için sahip oldukları çeşitli imkânlar önem kazanmaktadır. Yoksulluk içinde yaşayan çocuklar, yaşama, büyüme ve gelişmeleri açısından gerekli maddi, manevi ve duygusal kaynaklardan yoksun biçimde yaşamakta, böylece haklarından yararlanamamakta, potansiyellerini tam olarak geliştirememekte ve topluma tam ve eşit üyeler olarak katılamamaktadırlar.

Duyarlı toplumlara düşen en büyük görev, yoksul ailelerin elindeki bu zeki çocukların başarılı olacağı yollarla buluşturmaktır. Yani ekonomik anlamda verilmesi gereken destektir. Her zengin aile veya birey veya iş adamı gibi eğitime gönül vermiş insanların bu tür öğrencilerle buluşturarak, onları geleceğin bilim ve ilim insanı olarak yetiştirmek ülkeye ve kendilerine yaşamsal anlamda büyük bir katkı sağlar. Bu çok ama çok önemli bir kazanımdır.

BAŞARILI ÇOCUKLARIN ARKASINDAKİ EN BÜYÜK DESTEK KİMLERDİR.

Şüphesiz aileleridir, öğretmenleri ve okuldaki sosyal yaşam boyutudur. Ben her zaman başarılı öğrencilerin takipçisi oldum. Çünkü başarılı ortamların yansıması toplumsal anlamda çok büyük önem arz etmektedir. Başarılı çalışmalar, başarılı eğitimciler, başarılı öğrenciler ve kısacası başarılı ortamların yaratıcıları ülkesine ve toplumuna kazanımların ölçücü ve değerine paha biçilmez.

SONUÇ; Her başarılı eğitimcinin dünyasından, başarılı öğrenciler ve başarılı yaşamlar vardır. Bu yaşamların ortak noktasını oluşturan da öğretim ile öğrenmenin birbirini tamamlamasıdır. Tabi ki bu ortamın temel öğelerini oluşturan neden ve sebeplerin bir uyum içinde çalışmasını sağlamakla mümkündür. Bu öğrencilere ve bunlar gibi nice başarılı öğrencilere başarılar diliyorum.

18.07.2023

Çiğli Güncel  

Lütfen yorum yapınız. Mail adresiniz görünmeyecektir. * alanlar gereklidir.


Henüz yorum yazılmamış.

PİYASA VERİLERİ

    Alış
    34.4372
    Satış
    34.4992
    Alış
    36.3826
    Satış
    36.4482
    Alış
    43.5749
    Satış
    43.8021

HAVA DURUMU

IZMIR HAVA DURUMU