BİR ÇOCUĞUN YOKSULLUK İÇİNDE OKUYUP ÖĞRENMESİ ÇOK ZORDUR.
Çok önemli bir noktadan bahsedeceğim size; Çocukların yoksulluğun olumsuz etkilerine maruz kalma riski yetişkinlere göre daha yüksektir. Bu anlamda çocukların sağlıklı bir şekilde büyümeleri, fiziki, ruhsal ve zihinsel gelişmeleri için sahip oldukları çeşitli imkânlar önem kazanmaktadır. Yoksulluk içinde yaşayan çocuklar, yaşama, büyüme ve gelişmeleri açısından gerekli maddi, manevi ve duygusal kaynaklardan yoksun biçimde yaşamakta, böylece haklarından yararlanamamakta, potansiyellerini tam olarak geliştirememekte ve topluma tam ve eşit üyeler olarak katılamamaktadırlar.
İnsan olarak doğmakla başlayan bir sıradanlıktan ilk kurtuluşumuz birey olmaksa, ikinci farklılaşma boyutu ise kişi olmaktır. Bir özgürleşme süreci gibi gözüken bu serüven, eğitimle anlamlandırılabilirse kendine olduğu kadar, başka insan, başka birey ve kişiliklere de saygılı ve yararlı biçimde yaşanabilir. Çünkü bireysel farklılıklar özünde doğaldır. Bu da bireyleri haklı ve engellenemez kılar. İnsana değer veren, onun birinciliğini kabul eden tüm eğitim ve bilim yaklaşımlarında hiçbir birey kültürün basit bir ögesi değildir. Bu değerler var oluşunu arayan ve bulan, yeni yaşantılara, başkalarının ve doğanın gerçekliğini de tanımaya açık birer gezgindirler.
Duyarlı toplumlara düşen en büyük görev, yoksul ailelerin elindeki bu zeki çocukların başarılı olacağı yollarla buluşturmaktır. Yani ekonomik anlamda verilmesi gereken destektir. Her zengin aile veya birey veya iş adamı gibi eğitime gönül vermiş insanların bu tür öğrencilerle buluşturarak, onları geleceğin bilim ve ilim insanı olarak yetiştirmek ülkeye ve kendilerine yaşamsal anlamda büyük bir katkı sağlar. Bu çok ama çok önemli bir kazanımdır.
BAŞARILI ÇOCUKLARIN ARKASINDAKİ EN BÜYÜK DESTEK KİMLERDİR.
Şüphesiz aileleridir, öğretmenleri ve okuldaki sosyal yaşam boyutudur. Ben her zaman başarılı öğrencilerin takipçisi oldum. Çünkü başarılı ortamların yansıması toplumsal anlamda çok büyük önem arz etmektedir. Başarılı çalışmalar, başarılı eğitimciler, başarılı öğrenciler ve kısacası başarılı ortamların yaratıcıları ülkesine ve toplumuna kazanımların ölçücü ve değerine paha biçilmez.
Bu başarılardaki katkı, tabi ki, başta ailelerin, sonra öğretmenlerinin ve daha sonra okul ortamının olduğunu tespit ettik. Ailelerin kendi çocukların eğitim ve öğretimleriyle ilgili olmaları, araştırma ve geliştirme konularına yönelik çalışmalar yapmaları, çocuğun eğitimine katkı sunacak en ince ayrıntıları düşünmeleri, bu çocukların başarısına ortak olmuşlardır. Ve ayrıca bu ilgili ailelerin en büyük tespitleri, bu başarılı çocukları aynı ortamda buluşmalarını sağlaması ve onların arasındaki tatlı rekabeti bulmaları olmuştur. Ailelerde çocuklara eğitim ve öğretimde katkı sunan kim varsa, onun önderliğinde eyleme geçmişlerdir.
Eğitim ve öğretimde çocuğun başarılı olmasının en büyük ikinci nedeni öğretmenidir. Öğretmen okul ve sosyal sistemin en stratejik parçasıdır. Onun tek amacı öğrencileriyle birlikte eğitim yerinde hizmet ve düşünce üretmektir. Üretilen düşüncenin tek amacı vardır, öğrencinin sosyal, kültürel ve ekonomi anlamında kendilerine yön vermelerini sağlamaktır.
SONUÇ; Her başarılı bir eğitimcinin dünyasında, başarılı öğrenciler ve başarılı yaşamlar vardır. Bu yaşamların ortak noktasını oluşturan da öğretim ile öğrenmenin birbirini tamamlamasıdır. Tabi ki bu ortamın temel öğelerini oluşturan neden ve sebeplerin bir uyum içinde çalışmasını sağlamakla mümkündür. Bu öğrencilere ve bunlar gibi nice başarılı öğrencilere başarılar diliyorum.
Burhan KAYA
12.09.2025