HAYAT ve ÖMÜR ;

HAYAT ve ÖMÜR ;

Hayat: Allah'ın ilim, irade, kudret gibi sıfatları ile şu kâinattan toplanıp ve süzülüp gelen ve sonunda bir yerde cem olup, derlenen ve husule gelen bir yaşamdır. Hayat bir kavramdır. Bütün kavramlar gibi zihnimizin meydana getirdiği ama dış dünyada karşılığı olmayan bir şey…

İnsanoğlu için hayat; yaşam ve yaşamın içinden geçirilen acı ve tatlı anıların toplam değerlerin bıraktığı izlerin tümüdür. Bırakılan her, tatlı ve acı izin, insanoğlunun ruhundan çok değişik yaşamsal sebepler yaratır. Yaratılan bu sebepler ömrün sürecinden de etkisini gösterir. Sağlıktan, mutluluktan ve maddiyattan kendini hissettirir. İnsanlar yaşadıkça olayların bir kısmını unutarak tasfiye ederler. Belli bir zaman kesitine kadar yaşayıp akıllarında tutukları olaylara sanki kendi dışımızda ve kendi başına var olan olaylar gibi bir kimlik yüklerler. Bir an için durup o güne kadar yaşadıklarımıza hayat adında objektif bir kimlik kazandırarak onları yeniden okumamız veya yorumlamamıza sebep olurlar. Aslında Hayat; bütün kâinat fabrikasının işlemesi ile mümkün olan bir kavramdır. Hayat öyle bir süreçtir ki; insanı bütün kâinat ile alakadar kıllar.

Hayatımızı yaşarken, bunu dışa yansıtma ve aklileştirme gibi mekanizmalarla oluşturduğumuzu söyleyebiliriz. Hayat mı bizimdir, yoksa biz hayat dediğimiz kavramın bir parçası mıyız? Pek belli değildir. Aslında Hayat kavramı, insanlar arasında oynanan bir oyun olarak ta kabul edilebilir. Bu da farklı tanımlamalar getirerek oynanır. Her hayat tarifinin arkasında kendi yaşadıklarımızı kendimizin yeniden okumasından ve yorumlanmasından elde ettiğimiz, adeta herkes için geçerli olduğunu kabul ettiğimiz genellemeler vardır. Öyle ki; bazen acı ve bazen de acılarla yaşarız.

Belli bir zaman kesitine kadar yâda şu ana kadar yaşadıklarımız için sadece hayat kelimesini kullanmayız. Bir de ömür kelimesi vardır.

Ömür, oluşmuş hayatın devamlılığını ve müddetini ifade eden bir kelimedir. Yani ömür; hayatın müddeti ve devamı anlamındadır. Daha ziyade zaman ve yaşamın içinde geçen sürece bakar. Yaşamın ömür sürecin içinde bıraktığı acı ve tatlı izlerin ömür defterine yazılması ve yaşanması bir insanoğlunun doğal olarak yaşanmışlıklarının birer belirtisi olarak kabul edilir. Zaman zaman gün yüzüne çıkan bu yaşanmışlıkların ömre olan katkı ve kazanımları asla unutulmaz ve sadece hayatın içinde yaşanmışlıklar olarak kabul edilir. Ama acı, ama tatlı anılar olarak…

Ömür, tıpkı zaman gibi gelir ve geçer. Bunun farkındalığını yaşamak, insanoğlunun yaşamında bıraktığı iz düşümü ile ölçülebilir. Ömrün tüm yaşanmışlıkları, hayatın içinde yaşananlar olarak kabul edilir. Ve onunla sonlanır.

Diğer bir taraftan hayat ve ömür, aynı zamanı kaplayan, az çok aynı içeriğe sahip, gramatik olarak eş anlamlı ve tam olarak örtüşmeyen kelimelerdir. Biri acı ve tatlı anılarının, insanoğlunun ruhunda bıraktığı kazanım ve kayıplarla, diğeri bunların yaşamla hayatından yaşadığı sürece bağlı olarak izler bırakır. Hayat bir yaşam beklentisidir. Ömür bu beklentiden geçirdiği zamandır. Ömrü, yaşam beklentisinden çok daha esnektir. Yaşam beklentisi, insanlar için yaşan boyu herhangi bir konuda kullanılır. Ayrıca insanlara hayırlı ömürler dilenir de hayırlı hayatlar dilenmez.

Belki de bu farklılığın hayat ve ömür arasındaki nedenlerinden hareket ederek, hayat için daha anlamlı bir tarif bulabiliriz. O da yaşanmışlıkların toplum içinde bıraktığı genel izler, iyi veya kötü çağrışımlardır.

Sonuç :  Ömür dediğin nedir ki; bir ezân, bir selâ. Hayat o dur ki, güzel anıla güzel söylene…

Burhan KAYA

30.01.2022

Çiğli Güncel  

Lütfen yorum yapınız. Mail adresiniz görünmeyecektir. * alanlar gereklidir.


Henüz yorum yazılmamış.

PİYASA VERİLERİ

    Alış
    34.4372
    Satış
    34.4992
    Alış
    36.3826
    Satış
    36.4482
    Alış
    43.5749
    Satış
    43.8021

HAVA DURUMU

IZMIR HAVA DURUMU