Bu vatana ve millete zarar veren nesillerden uzak duralım...

Bu vatana ve millete zarar verenlerden kaçalım... Bu devlet bu zaman kadar ne çektiyse, yöneticilerinden çekti. Tarihe baktığınız zaman bu devlete en çok zarar veren yöneticilerin başında, kendilerince iyi yöneticiler olduğunu sanan yöneticilerden zarar gelmiştir. Bunu tarihte araştırmama hiç gerek yok. Tarihi inceleyen ve bilen insanlar bu tezimi hiçbir zaman çürütmezler. Devletin ve milletin bütünlüğünü sağlamak isteyen yöneticiler her şeyden önce  vatandaşın hassasiyetini ve kültürel değer yargılarını düşünerek hareket ederler.  Ve “Ben”lik  egosu ile liderlik taslayıp yöneticilik yapmazlar.Devletin herhangi bir kademesinden görev alırlarsa alsınlar bu yöneticiler, kanun ve tüzüklerin kendisine yüklediği yükümlülük görevini  vatandaşlarına uygularken,  vatandaşlık ruh bilinci ve hassasiyeti ile hareket ederek onların temel ve kültürel değer yargılarına saygı ile yaklaşıp hassasiyet terazisini oluşturmak zorundadırlar.  Çünkü bu denge o yöneticilerin her iki omuzuna binen en büyük dengedir. En ufak bir omuz dengesizliği  onun temel yapısını oluşturan vücut dengesini  bozar ve bu görüntü toplum ve yönetilenler tarafından anından fark edilir. Bu da görevdeki yöneticilerin zafiyetini ortaya çıkartır. Devleti yönetenlerin taşıdığı sorumlulukları ve hassasiyetleri  birkaç noktada belirtmek isterim.1.       Devleti yöneten yöneticiler  yaşamsal  ve toplumsal anlamda her yönleri ile örnek olmak zorundadırlar.2.       Onların omuzlarına yüklenen ve her zaman çok önemli olarak bilinen iki özelik vardır. Sağ omuzlarından vatandaşların hassasiyet ve değer yargılarına karşı görevleri, diğer sol omuzunda ki asli idarecilik görevleridir. Bu görevlerini yerine getirirlerken en çok iki omuzun arasındaki bağlantıyı oluşturan dengenin mantıkları ile birleştirdikleri akıl bütünlüğündeki düşünceleridir. İşte hassasiyet  bu yapıdan denge kazanır, eğer bu dengeler kendi çıkar ve düşüncelerine  göre hareket noktasını oluşturursa, o zaman yönetici istenilen dengeyi  sağlamadığı için de istenmeyen nahoş olaylar meydana gelir. Onun için bu denge çok önemlidir.3.       Yönetici veya yöneticiler diğer görevlerinden çok başarılar kat etmiş olabilirler, vatandaş olarak bizler hiçbir zaman onu görmeyiz,  vatandaşın tek gördüğü şey hassasiyetlerine ve değer yargılarına karşı yöneticinin gösterdiği  tavır ve düşüncesidir. Eğer düşünceleri ve tavırları olumsuz olarak vatandaşa yansıyorsa, yönetici “benlik” egosuna  yenilip tavır takınıyorsa, buda onun vatandaşına karşı samimiyetsizliğini ortaya koyar. Bu doğru bir hareket değildir.  Yönetici görev olarak hangi makamda olursa olsun, bu makam bu yönetici veya yöneticileri,  toplumsal anlamda vatandaşından üstün kılmaz. Çünkü  vatandaş varsa yönetici vardır. Aksini  ispatı mümkün değildir. 4.       Yönetici büyük bir çoğunluğun oyları ile yönetime gelmiş  ve hatta bu çoğunluk ona üstün kılınmaz zırhını da giydirmiş olabilir.  Ama bu yöneticiler bu zırhın  arkasına sığınıp, vatandaşların hassasiyetlerine ve değer yargılarına karşı tavır takınması hakkını vermez. Unutulmaması gerekir ki  yarın onlarda bu vatandaşların arasına katılacaklardır.Değerli yöneticilerim ve saygı değer okurlar ; amacım hiçbir yöneticiyi kırmak ve yok saymak değil, sadece vatandaş olarak bu vatanın üzerinde çok büyük değerlerimizin olduğunu ve göreviniz ne olursa olsun  bu değerlerin yok edilmesini sayarak birlik ve beraberliğimizi bozacak hal ve hareketlerden kaçınmak ve bu noktada birliğimizi kuvvetlendirecek ortamlara zeminler hazırlamak olmalıdır. Çıkarlarımız hiçbir zaman vatanımız ve milletimizin çıkarları doğrultusundan öne çıkmamalıdır. Öncelikle vatandaşlarımızın çıkarları gözetilmeli ve onların çıkarları ve değerleri doğrultusunda hareketimizi oluşturmalıyız. Aksine  hep kaybeden taraf olarak bizler ve vatanımız olacaktır. Neden buna zemin hazırlayalım ki, çünkü komşularımız dahil bütün devletler Türklerin yükselmesini istememektedirler. Türkler tarihe damga vurmuş bir millet olarak her zaman  istemeyenlerin gözünde farklı görünmüşlerdir. Bu farklılığın adı da henüz konmamış  bir isim olarak bilinmelidir. Onun için bizi yöneten yöneticilerin atacakları adımlar Türk milleti ve vatandaşı için çok önemli adımlar olarak kalacaklardır. Atılan her önemli adım Türklüğün büyüklüğünü ortaya çıkartır. Aksine atılan her adım bizim birliğimizi ve beraberliğimizi yok etme adımı olacaktır.Türkiye’mizin üzerinde oynanan oyunlara gelmeyelim. Yönetici olarak, vatandaş olarak ve toplum olarak atacağım her adımın hesabını yaparak atmamız gerekir. Lütfen iktidardaki hükümet olsun, muhalefetteki partiler olsun birliğimizi ve beraberliğimiz bozacak kötü adımlardan kaçınalım. Memleket için millet için tek el, tek bayrak, tek yürek ve tek vatan olarak nasıl bütünleşebiliriz onun arayışı ile hareket edelim. En büyük korkum; şimdiki nesil Türkler asla Ataları gibi vatanına ve milletine ve hatta öz değerlerine saygıyı getirecek özverilerde bulunmayışları  olarak önüme çıkıyor. Bu da beni fazlası ile korkutuyor.  Bunun en güzel örneği de kişisel çıkarlar, düşünceler, bitmez tükenmez egoların üstün olarak ortaya çıkışıdır…………………….Taktir sizindir.Burhan KAYA

Lütfen yorum yapınız. Mail adresiniz görünmeyecektir. * alanlar gereklidir.


Henüz yorum yazılmamış.

PİYASA VERİLERİ

    Alış
    32.5000
    Satış
    32.5586
    Alış
    34.6207
    Satış
    34.6830
    Alış
    40.0684
    Satış
    40.2773

HAVA DURUMU

IZMIR HAVA DURUMU