Ege Vizyon Akademi deki çalışma ruhu ile gelişen başarıya atfen;
DÜŞÜNCE ve AMAÇTakım ruhu, çalışma azmi, güven, sorumluluk taşıyıcı, saygı ve sevginin yarattığı ortamla getirilen başarı…AMAÇ-DÜŞÜNCE ve HEDEFDüşünce bir amaç doğrultusunda gerçekleşmediği sürece, akıllıca bir beceriden söz etmek mümkün değildir. Çoğu zaman düşüncenin sesi, yaşam okyanusunda “sürüklenmeye “ bırakılır. Amaçsızlık kötü bir alışkanlıktır; felaket ve yıkımdan sakınarak yüzenler için bu sürüklenme devam etmemelidir.Hayatlarından temel amaçları olmayanlar önemsiz endişelerin, korkuların, sıkıntıların ve yakınmaların esiri olurlar ve tüm bunlar( farklı bir yol izleseler de) kasıtlı olarak planlanmış kötülükler kadar kesin şekilde başarısızlığa, mutsuzluğa ve kayba yol açan güçsüzlüğün göstergeleridir, çünkü güçsüzlük güçle dönen bir evrende hüküm süremez.Bir insan yüreğinde mantıklı bir amaç tasarlamalı ve onu gerçekleştirmek üzere harekete geçmelidir. Ve Bu amacını düşüncelerinin merkezine yerleştirmelidir. O zamanki özelliğine bağlı olarak, bu, ruhsal bir ideal ya da dünyevi bir amaç şeklini alabilir. Hangisi olursa olsun, düşünce gücünü azimle ortaya koyduğu hedefin üzerine yoğunlaştırmalıdır. İnsan bu amacı başlıca görevi haline getirmeli ve kendini onu elde etmeye adamalıdır ve düşüncelerini geçici isteklere, özlemlere ve hayallere kaydırmamalıdır. Öz hâkimiyet sağlamanın ve gerçek anlam da düşüncelere odaklanmanın tek yolu budur. Amacını gerçekleştirmede sürekli başarısızlığa uğrarsa da güçsüzlüğünü yeninceye kadar böyle olması gerekir. Karakterlerine kazandırdığı sağlamlık gerçek başarısının “ölçüsü” olacak ve bu gelecekte elde edeceği güç ve zafer için yeni bir başlangıç noktası haline gelecektir.Büyük bir amacı henüz kavramayanlar, ne kadar önemsiz görünse bile düşüncelerini görevlerinin hatasız yerine getirilmesi üzerinde yoğunlaştırmalıdırlar. İşte o zaman düşüncelerini toparlayıp belli bir noktaya odaklayabilirler; kararlılıklarını ve enerjilerini geliştirebilirler. Bu gerçekleştirildiği taktirde, başarılamayacak hiçbir şey yoktur.Kendi güçsüzlüğünün farkında olan ve bu gerçeğe gücün yalnız çapalayarak ve çalışarak elde edilebileceğine inanan en güçsüz ruh bile bu inançla gayretini gösterecektir. Daha fazla çapa, daha fazla sabır ve daha fazla güçle daima kendini geliştirecek, nihayet son derece güçlü bir hale gelecektir.Fiziksel açıdan güçsüz olan bir insan dikkatli ve sabırlı bir eğitimle kendisini nasıl güçlendirebilirse, güçsüz düşüncelere sahip bir insan da doğru düşünce konusunda çalışarak onları güçlendirebilir.Amaçsızlığı ve güçsüzlüğü bir kenara bırakıp kararlı şekilde düşünmeye başlamak, başarısızlığı yalnızca başarıya giden yollardan bir olarak kabul eden güçlüler, tüm koşulları kendi yararına kullananların, güçlü düşünenlerin, korkusuzca girişimde bulunanların ve ustaca kazananların arasına katılmak demektir.Bir insan amacını belirledikten sonra, bunu başarmak için zihninde düz bir yol çizmeli, sağa veya sola bakmamalıdır. Şüpheleri ve korkuları tamamen arkada bırakılmalıdır. Bunlar çapalayarak oluşturulan düz çizgi de eğikler yaratıp onu etkisiz ve yararsız hale getiren parçalayıcı unsurlardır. Şüphe ve korku içeren düşüncelerle asla bir şey başarılamaz. Başarısızlık böyle durumlarda kaçınılmazdır. Şüphe ve korku sessizce sokulduğunda amaç, enerji, başarma gücü ve tüm güçlü düşünceler tükenir. Başarma isteği başarabileceğimiz bilgisiyle ortaya çıkar. Şüphe ve korku, bilginin en büyük düşmanlarıdır. Kim onları körükler ve yok etmezse her adımda kendi önüne bir taş koyar.Kim şüpheyi ve korkuyu yenerse, başarısızlığı da yenmiş sayılır. Her düşüncesi güçlü birlikte hareket eder ve tüm zorluklar cesurca aşılıp, akıllıca yenilir. Amaçları doğru mevsimde ekilmiştir. Ve çiçek açıp zamanından önce yere düşmeyen meyveler verir. Korkusuzca amaçla birleşen düşünce, yaratıcı güce dönüşür: Bunu bilen kişi, bir yığın tereddütlü düşünce ve kararsız duygudan daha yüksek ve güçlü bir şeye dönüşmeye hazırdır. Bunu başaran kişi, zihinsel güçlerinin bilinçli ve akıllı kullanıcısı haline gelmiştir.