Ülkemde kadın olmak başlıklı yazımda, kadın sözcüğünün tanımını vermiştim. Başka dillerde kadın sözcüğünün tanımını da merak ettim. İngilizce de kadın sözcüğünün karşılığı “ woman” anlamı ise yetişkin kadın, dişi insan demek. Fransızca “female” dişi , dişil, kadın demek . Gelenekçi toplumlardan Japoncaya baktım “josei” dişi anlamına geliyor ve kadınlar için kullanılıyor. Kadın yazılışı farklı olsa da anlamı bakımından evrenseldir. Bütün dünyada anlamının ortak olduğunu gördüm.
Tekrar kendi kültürümüze dönecek olursak, ilk akla gelen sözlü kültürdür. Sözlü kültür ürünleri: Atasözleri, deyimler, fıkralar, hikayeler, masallar, bilmeceler, efsaneler, maniler, türküler, destanlar ve manzum örneklerdir. Sözlü kültür ürünleri geçmişten günümüze , nesilden nesile aktarıldığı için bilgi kaynağıdır.
Sözlü kültür örneklerimizden günlük hayatta çok kullanıldığı ve herkes tarafından anlaşıldığı için atasözlerimizden söz etmek istiyorum. Örneklere bir bakalım. Kadın kocasını isterse vezir, isterse rezil eder. Kadın şamdanı altın olsa mumu dikecek erkektir. Kadın yüzünden gülen ömründe bir kere güler. Kadının fendi erkeği yendi. Keseye kadın eli girerse bereket gider. Kırk yılda bir kadının sözü dinlenmelidir. Bu örneklerde kadın erkek eşitsizliği, ayrımcılık gün gibi ortada.
Kadın konulu daha eşitlikçi, kadını değerli kılan örneklere bakalım. Kadının kalbi merhamet kaynağıdır. Kadın erkeğin eşi evin güneşidir. Sini tıkırtısı, para şıkırtısı, kadın fıkırtısı kalbe ferahlık verir. Evi ev eden kadındır. İyi kadının kocası cüppesinden bellidir. Kadının fendi erkeği yendi.
Atasözlerimiz konuları bakımından çok çeşitlilik gösteriyor. Ben toplumsal açıdan baktım. Aile konulu olanları inceledim ve bu yazımda bu örneklere yer verdim. Toplumun bekası ve mutluluğu ne sadece kadına ne de sadece erkeğe bağlı. Sağlıklı bir nesil için her iki cins eşit olmalı birlikte çabalamalı. Atasözlerimizden benim çıkarımlarım bunlar.
Burhan KAYA +1
23.Ekim.2024, 16:44Sayın Hocam; Makalenizin tüm içeriğine katılıyorum. Çok güzel ve anlamlı bir makale, eline ve kalemine sağlık…
Evet kadınlarımız bizim baş tacımızdır. Onlardır aile kavramın içinde yerini en iyi şekilde belirleyen… Onlardır, Aile birliğini ve beraberliğini bütünlük anlamında pekiştiren. Onlardır… Onlardır… Çoğaltarak gidebilirim. Bu saydığınız tüm seçenekler içinde, kendini karakter ve tüm ahlakı yönleri ile kabul ettirmiş eşler (Erkek ve kadın) için geçerlidir. Kadın ve erkek olsun, bunlardan biri veya ikisi betlik ve ululuk içinde kendini kabul ettirmeye çalışırsa, işte o zaman aile bütünlüğü bozulur. Onun için kadın veya erkeler toplumun istenilen ahlakı ve güzel kurallara uyduğu sürece varlıklarını kabul ettirirler. Diğer bir şekilde asla toplumda kabul görülmezler. Eşitlik anlamına gelince, doğru eşler her zaman ve her yerde eşit olmalı ve bu eşitlik aile ve toplumsal kurallara uyacak şekilde olmalıdır. Aksine aile kavramı denilen bir kavram kalmaz… Bugün toplumumuzun en büyük yarası, kadın cinayetleri ve onlara değer verilmeyişinden geliyor. Buda boşanmaların önünü açar duruma gelmiştir. Sözün özü; kadın ve erkek her zaman kendileri üzerine düşen sorumluluklarını yerine getirdikleri sürece hiçbir sorun kalmaz. Bahsedilen sorumluluğun genişliği ve sınırlarını kavrayan ve ona uyum sağlayan aileler her zaman mutluluk ve huzur içinde var olmuşlardır… Saygı ve sevgi ile kalın…
Burhan KAYA