AHLAK FUKARASI KİŞİLER...
Ne alaylı, ne mektepli olmadıkları halde gazeteci geçinenler var. Bir de meslek ilklerini hiçe sayan meslekten gazeteci olanlar var. Bunlar ya bir internet sitesinde, ya Facebook’ta, ya yerel, ya da ulusal bir gazetede sözüm ona köşe yazarlığı yapıyorlar. Bunlar arasında iyi niyetli olanları tenzih ederim. Ama bunlar arasında öyleleri var ki, art niyetli, ahlaktan yoksun, birilerine yaranmak adına önüne geleni eleştiriyorlar, karalıyorlar, hakaret ediyorlar, gazetecilik dersi vermeye kalkıyorlar, ahkam kesiyorlar, akıl hocalığı yapıyorlar.
Bunların en önemli özelliği; yaşadığı kenti, insanları, hatta ülkeyi yönetmeye kalkmaları… Bu ahlak fukarası kişiler, yazdıkları yazılarla yetinmeyip, zaman zaman telefona sarılıp sağa-sola talimatlar yağdırıyorlar, insanların aşıyla, işiyle uğraşıyorlar. Kendilerini vali, belediye başkanı, emniyet müdürü yerine koyuyorlar. Bunların bir başka özelliği de, iktidarda hangi siyasi parti varsa mutlaka onun yandaşı ve yalakası oluyorlar.
AHLAK DERSİ VERENE BAKIN!
Bu ahlak fukarası kişiler, yazdığı yazılarla doğruluktan söz ediyorlar, sağa sola ahlak dersi vermeye kalkıyorlar. Ama kendilerinin ahlak sorunu olduğunu, yaptıkları ihaneti ve üzerinde onlarca insanın “kul hakkı”olduğunu unutuyorlar. Kendi akıl fukaralıklarını unutup başkalarına akıl vermeye, eleştirmeye kalkıyorlar. Kendilerine göre herkes ahlaksız, hatalı, bir tek onlar ahlaklı ve kusursuz... Adama sorarlar, “sen önce aynada kendine bak, ondan sonra başkalarına ahlak dersi vermeye kalk!”
Su, ateş ve ahlak dostluk kurmuşlar ve demişler ki; “kaybolursak birbirimizi nasıl bulabiliriz?” Hemen su cevap vermiş: “Nerede bir şırıltı, çağıltı duyarsanız ben oradayım.” Ateş: “Nerede bir duman görürseniz beni orada bulursunuz.” Sıra ahlaka gelmiş, ahlakta şöyle cevap vermiş: “Beni kaybederseniz, bir daha asla bulamazsınız!” Düşünüyorum da, bu ahlak fukarası kişiler, sağa-sola ahlak dersi vereceklerine, önce kendi kaybettikleri ahlaki değerleri bulmaya çalışsalar, belki bu ahlak fukaralığından kurtulmuş olurlar...
Bu ahlak fukarası kişilere, belki ders alırlar diye Ömer Hayyam’ın iki dörtlüğünü hatırlatmak istiyorum ve kendilerine de Allah kötü huylarını iyi etsin diyorum.
Kör cehalet çirkinleştirir insanları.
Suskunluğum asaletimdendir.
Her lafa verecek bir cevabım var elbet!
Lakin bir lafa bakarım laf mı diye,
Bir de söyleyene bakarım ADAM mı diye...
İçin temiz olmadıktan sonra,
Hacı hoca olmuşsun kaç para...
Hırka, tespih, post, seccade güzel,
Ama Allah kanar mı bunlara...
