Darbe kalkışmasının bastırılmasından sonra "Darbe dönemi bitmiştir." gibi tehlikeli bir söylem gelişmeye başladı.Bu söylem insanların gaflete dalmasına ve gafil davranmasına sebep olur. İnsanlık var olduğundan beri darbeler yapılmıştır.İnsanlık var olduğu sürece de darbe tehlikesi devam edecek ve darbeler yapılacaktır.Hangi taraf başarırsa o anlık kahraman ilan edilecek,daha sonra yapacakları ise onun tarihteki yerini belirleyecektir.Bu bütün dünya insanlığı için geçerlidir. Batıda neden darbe yapılmıyor diye bir soru soruluyor ve sistemlerinin sağlamlığı nedeniyle yapılmadığı kanısına varılıyor.Batıda darbe yapılmamasının sebebi,onların ileri bir sistemde yaşamaları değildir.Asıl sebep,batılı yönetimlerin diğer ülkelerin yer altı ve yer üstü değerlerini sömürerek kendi insanına yedirmesi ve siyonistlerin oynadıkları oyunlar sonucu batı toplumlarında ahlaki değerlerin bitmesidir.Burada sözünü ettiğim ahlaki değerlerdir;kurallar değildir.Eğitim yoluyla belli kurallar topluma verilir ve bu toplum tarafından uygulanır.Orada yaşayan toplum için bu iyi bir şeydir.Ama bu uygulanan kurallar o toplumun iyi olduğu anlamına gelmez.Bir insan/toplum,kendisi için istediğini tüm insanlık için istiyorsa iyi bir insan/toplum olur.Bu açıdan baktığımızda,elinde medya gücünü bulunduran batı kendi toplumunda olan kötü bir olaya topluca tepki gösterirken,kendileri dışındaki dünyada aynı olay olduğunda tepkisiz kalıyorsa buna iyi bir toplum demek pek mümkün olamasa gerektir.Yani batılı bir insan Paris'teki katliamda ölenler için duyduğu acıyı dünyanın her hangi bir yerinde yapılan katliam için duymuyorsa-ki bunu her kes dillendiriyor.-bu batının insani değerlere sahip olmadığı anlamına gelir diye düşünüyorum.Mesela Mali’de Fransız askerlerinin ne işi var ve neden insanlara toplu katliam uyguluyorlar?Libya’da her kabileyi batılı bir ülke desteklemekte ve her tür yardımı yapmakta iken,Libya’nın tüm yer altı ve yer üstü kaynakları o yardım eden ! ülkelere akmaktadır.ABD’ nin Afganistan’da ne işi var?Afganlıların hayatlarını iyi idare etmeleri onlara ne?Bu onların işi mi?Baktığımızda Afganistan’ın dünya uyuşturucusunun çok büyük bir bölümünün yetiştirildiği yer olduğunu ve ABD’nin bu uyuşturucu trafiğini kontrol ederek büyük bir pay aldığını görürüz.Yani ABD,Afganlının kara kaşı için değil,uyuşturucu ticaretini elinde bulundurmak için orada var ve çıkmak aklına bile gelmiyor. Batı dışında kalan dünyada neden sık sık darbeler oluyor ve iç karışıklıklar yaşanıyor diye bir soru sorduğumuzda;bu sorunun temel iki noktada kilitlendiğini görürüz.Yer altı ve yer üstü kaynaklarının bu bölgelerde yoğunluklu olması,Siyonist çetenin bu bölgede kendince dünya devleti kurma emelini gerçekleştrmek için çalışması olarak göre biliriz.Cehalet ve kendi değerleriyle örtüşmeyen yönetimlerin iş başında olmasıda darbelerin ve iç karışıklıkların devam etmesini sağlar.Cehaletin yoğunlaşması ve kendi değerleriyle örtüşmeyen yönetimlerin iş başına gelmesi de uzun yıllar yapılan çalışmalar sonucu oluşmuştur.Yabancı okulların açılması,kendilerine uygun yöneticilerin yetişmesine;kendilerine bağlı din adamlarının ve zenginlerin,dine ve buna bağlı olan ahlaki değerlere bir sürü uydurukça bilgi sokulmasına sebep olmuştur.Bunların başında mason olan din adamları gelmektedir. Dünyanın her hangi bir yerinde sıkıntıya düşen veya işkence gören birisinin derdiyle dertlenmeyen veya üzülmeyen birisinin insani değerlere sahip olduğu söylenemez.Kim olursa olsun ,ızdırap içindeki birisinin ızdırabına üzülmeyen insanım diyememlidir.İnsanın ölen çocuğuna ağlaması gayet normaldir.Önemli olan komşunun ölen çocuğuna ağlamak ve acısını duymaktır. İnsanlık var olduğu sürece darbe dönemi bitmez.Ancak darbe dönemlerinin yok olmaya yüz tuttuğu dönemlerden söz ede biliriz.Bunlar: 1-Batıda olduğu gibi diğer insanları sömürerek getirip kendi insanına yedirmek ve ahlaki değerleri sıfırlamak. 2-Toplumun temel değerleri ve inancı ile örtüşen bir Anayasa ve yasalar yapmak ve uygulamaktır.Toplumun temel ahlaki değerlerini temel alan bir anayasa yapmak ve hiç bir inanç,düşünce ve yaşam biçimine baskı yapmadan insanları hakkaniyetle yönetmektir. Var olan inançlara baskı yapmayan ve inançlarında bir birine baskı yapmasına müsaade etmeyen devletler adil devletlerdir.Ayrıca var olan kavimlerin Allah tarafından bahşedilmiş her tür hakkını yaşamasına müsaade etmekte her tür kavga ve kargaşanın önünü tıkar ve engeller.Osmanlı devleti onlarca kavmin birlikte yaşadığı bir koca imparatorluk olmasına rağmen hiç bir kavim ayrılma ve kargaşa sebebi olmamıştır.Buna son dönem dahil değildir elbette. Yani sözün özü;adil,paylaşımcı ve katılımcı bir devleti tüm vatandaşları benimser ve sahiplenir.Çalışanlarını;düşünce,inanç ve kanaatlerine göre değil de liyakat esasına göre alan ve terfi ettiren devletlerde darbe dönemi bitmese bile az bir ihtimal kalır. İyi darbe,kötü darbe yoktur.Her darbe kötüdür.Çıkarı için insan öldüren insan değildir.
