Türkiye suriye de arap baharı ile kurulacak yeni yönetimi kendi safına almak ve kuzey ıraktaki gibi bir kürt oluşumunu engellemek maksadıyla suriye de bitaraf olmayı tercih ett
Türkiye suriye de arap baharı ile kurulacak yeni yönetimi kendi safına almak ve kuzey ıraktaki gibi bir kürt oluşumunu engellemek maksadıyla suriye de bitaraf olmayı tercih etti. Ama hesaba katmadığı şey israilin artık türkiyenin değil, kürtlerin müttefiki olduğu ve artık bölgenin hakim gücünün kürtler olduğuydu. Ortadoğuda gelecek düşünülürken israil ve kürtleri hesaba katmamak planda başarısızlığı peşinen kabullenmek demektir. Türkiye bu başarısızlığı malesef yaşıyor. Başarısızlığı gidermek adına suriyeye müdahaleyi meşru bir zemine oturtmaya çalışıyor. Ve bu uğraşta vargücü ile çalışıyor. Hem suriye'ye müdahale Türkiye'ye ne kazandıracak merak ediyorum. Bir yanlışta neden bu kadar diretiliyor anlamak mümkün değil. Müdahaleye gücün var mı ? hayır . Tek başına müdahale edebilecek misin ? hayır . Rusya, İran ve pkk suriye'ye girmene izin verecekler mi? Hayır. O zaman neden bu kadar isteklisin savaşa. İleriki günlerde ABD eksenli bir müdahale elbette olacaktır. AB de müdahaleye destek olacaktır. İsrail Mısır'daki darbe yönetiminin iş başında kalması durumunda müdahaleye müdahil olacaktır. Müdahale sonunda kazanan taraf kesinlikle israil olacaktır. Çünkü israil yeni müttefiklerine bir devlet sağlayarak onları kontrolüne almak istecektir ve kendisi için bir tehdit niteliğindeki baas rejimini devirmek isteyecektir. Türkiyenin istediği yönetimin iş başına gelişine de asla izin vermeyeceklerdir ve kuzey suriye de bir kürt federe devletinin kurulmasını da Türkiye engelleyemeyecektir. Rusya, İran ve PKK suriye de ki petrolü de türkiye' ye yedirmeyeceklerdir. Öte yandan özgürlüklerden, barıştan bahsedeceksin, bir yandan da çetelere silah sağlayacaksın. Bir yandan demokrasi diyeceksin, öbür yandan suriye deki kürtlerin iradesini yok sayacaksın. Bir yandan terörden bahsedeceksin, ortak tavır alınımından bahsedeceksin bir taraftan da dünyanın terör listesine aldığı el-kaide'nin uzantıları ile işbirliği yapacaksın ve karşı tarafı öldürmeleri için onlara silah sağlayacaksın. Burası ortadoğu yok öyle ! Bu şekil zaten dünya kamuoyunda inandırıcı da olamazsın. Hal böyle iken hala neden müdahalede ısrarcısın. Gerçekten insancıl mı düşünüyorsun ? O halde diplomasiyi kullan. Artık savaş cephede değil masa başında kazanılır. Gerçek manada barış isteniyorsa müdahaleye hiç gerek yoktur. Silahsızlandırma biçimini desteklemelisin. Silahsızlandırma iki taraf için sağlanırsa barış zaten yapılacaktır. İki tarafında atacak mermisi kalmayınca zaten savaş otomatikmen bitecektir. O zaman zaten kimse ölmeyecektir. Zaten PKK konusunda da düşündüğün şey bu değil miydi? Herhangi bir müdahale sonucunda dökülecek kandan ötürü tarih Türkiye'yi yargılayacaktır. Ve bizim hatalarımızı çocuklarımız ödeyecektir. 1915 teki olaylar nasıl ki bizim yakamızı bırakmıyor, suriye'ye yapılacak kanlı müdahale de çocuklarımızın yakasına yapışacaktır. Yunusun deyişi ile "Biz gelmedik kavga için. Bizim işimiz sevgi için . Dostun evi gönüllerdir. Gönüller kurmaya geldik." Biz de suriye'ye gönüller kurmaya gidelim. müdahale bizim işimiz değil. Biz büyük devletiz büyük düşünmeliyiz. Ucuz kahramanlık yapanlardan biri elbette ki müdahale edecektir. Türkiye Cumhuriyeti gelecekte en büyük olmaya oynamalı. Aksi taktirde yerinde saymaktan öteye geçemez ve birkaç yıl sonra müdahale edilecek yer kendisi olacaktır. İbrahim KIRDAĞ (ikirdag@gmail.com)
